İzlerken Karakterin Zihinsel Çöküşünü Kemiğinizde Hissettirecek En İyi Dizi ve Film Sahneleri

Dizi, New Jersey’deki İtalyan-Amerikalı mafya babası Tony Soprano’nun, hem suç dünyası hem de kişisel ve aile hayatıyla uğraşan hikayesini anlatıyor. Televizyon dizilerine yenilikçi yaklaşımı nedeniyle büyük övgüler aldı ve birçok Emmy ve Altın Küre ödülü kazandı.

Martin Scorsese’nin yönettiği film, 1954 yılında geçiyor. Film, bir hastanın kaybolduğu bildirilen Ashecliffe Hastanesi’ni araştıran iki ABD polis memuru Teddy Daniels ve Chuck Aule’yi konu alıyor. Film, akıllara durgunluk veren konusu ve beklenmedik sonuyla dikkat çekiyor.

Dizi, ünlü ‘Breaking Bad’ dizisinden tanıdığımız Saul Goodman’ın nasıl keskin dilli, renkli ve ahlak dışı bir ceza avukatına dönüştüğünü anlatıyor. Karakter gelişimine ve ayrıntılı hikaye anlatımına büyük önem veriyor.

Film, Boston’da yaşayan apartman çalışanı Lee’nin, kardeşinin ölümünden sonra yeğeni Patrick’in koruyucusu olmak için küçük bir balıkçı kasabasına dönen hikayesini anlatıyor. Lee’nin geçmişte yaşadığı trajedi ile şimdiki sorumlulukları arasında gidip geldiği derin kişisel sorunlara ve aile ilişkilerine odaklanıyor.

Dizi, her sezon farklı karakterlere ve hikayelere odaklanan bağımsız bir hikaye anlatıyor. Özellikle başrollerinde Matthew McConaughey ve Woody Harrelson’un yer aldığı iki dedektifin Louisiana’daki bir seri katil vakasını araştırdığı ilk sezonu büyük beğeni topladı.

Chuck Palahniuk’un aynı isimli romanından uyarlanan film, çağdaş toplumun tüketim kültürüne ve erkek kimliğine yönelik eleştiriler içeriyor. Film, sıradan hayatından sıkılan Anlatıcı’nın Tyler Durden ile yasadışı dövüş kulüpleri kurmasının ve sonrasında yaşanan olayların hikayesini anlatıyor.

Dizi, Kolombiyalı uyuşturucu baronu Pablo Escobar ve Medellín Kartelinin yükselişini ve düşüşünü anlatıyor. Dizi aynı zamanda Escobar’ı durdurmak için çalışan DEA casusları Steve Murphy ve Javier Pena’nın hikayelerine de odaklanıyor. Gerçek olaylara dayanan dizi, dönemin tarihi ve politik bağlamına derinlemesine dalarak gerilim ve drama unsurlarını birleştiriyor.

Anthony Burgess’in aynı isimli romanından uyarlanan film, şiddet yanlısı bir gencin, devlet tarafından şiddetten arındırmak amacıyla uygulanan deneysel bir rehabilitasyon sürecine tabi tutulmasını anlatıyor. Özgür irade, devletin birey üzerindeki denetimi ve şiddetin doğası gibi temaları ele alan film, tartışmalı sahneleriyle tanınıyor.

Film, Johnny’nin Londra sokaklarında dolaşırken karşılaştığı insanlarla olan bağlantılarına ve konuşmalarına odaklanıyor. Özellikle David Thewlis’in performansı ve Mike Leigh’in yönetmenliği nedeniyle övgü topladı.

Vince Gilligan’ın yarattığı dizi, kanser teşhisi konan ve ailesine maddi güvence sağlamak için metamfetamin üretmeye başlayan Walter White’ın hikayesini anlatıyor. Efsanevi dizi, karakterlerin ahlaki ve ahlaki amaçlarını sınayan durumlarla karşılaşmalarını, hata ve ceza temalarını ve insan doğasının karanlık taraflarını araştırıyor. Hem eleştirmenlerce beğenildi hem de geniş bir hayran kitlesine ulaştı.

Cillian Murphy’nin canlandırdığı Thomas Shelby isimli bir suç ailesinin liderini konu alan dizi, Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiltere’nin Birmingham şehrinde geçiyor. Shelby ailesinin yükselişini ve İngiliz toplumunun çeşitli kesimleriyle etkileşimlerini anlatıyor.

Dizi Fleabag olarak bilinen karaktere odaklanıyor. Bu karakter, Londra’da yaşayan, keskin bir dile ve karmaşık bir duygusal geçmişe sahip genç bir bayandır. Ana karakterin kişisel ve romantik yaşamındaki zorlukları, ailesiyle olan bağlarını ve modern kadın olmanın zorluklarını anlatıyor.

Dizi, Brian Cox’un canlandırdığı zengin ve güçlü medya patronu Logan Roy ve ailesini konu alıyor. Logan Roy’un sağlığının bozulmasıyla başlayan aile içindeki güç mücadelesi ve şirket içindeki entrikaları konu alıyor.