Yaşam

Zor zamanlarda STK’lar

Abdulkadir Çay’ın “Zor Zamanlarda STK’lar” başlıklı yazısı şöyle;

Biz Sivil Toplum Kuruluşu diyoruz ama bu işin temeli vakıf bilincine dayanıyor. Deprem bölgesine yardım götüren birçok kurumun adını bu süreçte hiç duymadınız veya ilk kez duydunuz. Vakıflarda motto işin kendisidir; ya terfiye gerek yok ya da en doğrusu terfi arka planda tutuluyor ama yapılan işe asla engel olmuyor.

Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar) aslında hayatımızın her döneminde farklı imkanlarla karşımıza çıkan ve adeta sosyal hayatımızın bir parçası haline gelen ancak çoğu zaman ne tür hizmetlerden faydalandığımızı bile hatırlamadığımız kurumlardır. . Ancak zor zamanlarda her zaman ilk akla gelen kurumlar oluyorlar ve bu tür durumlarda daha görünür olduklarına şahit oluyoruz. insani yardım çalışmaları, eğitim faaliyetleri, spor faaliyetleri, gençlik çalışmaları, burs desteği ve yurt imkanları; Bunlar, STK’ların yaygın olarak faaliyet gösterdiği en iyi bilinen alanlardır.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi STK gönüllüleri aslında her zaman sahadadır. Pandemi sürecinde devlet kurumlarıyla el ele yardım dağıttıklarını çok yakın zamanda gördük. Ramazan ayı gelince Ramazan erzaklarını dağıtıyorlar ama Kurban Bayramı’nda farklı bir telaş yaşanıyor. Dünyanın dört bir yanından STK gönüllüleri, yardım dağıtmak ve ülkemizi temsil eden güzel örnekler yaratmak için hayırseverleri ve ihtiyaç sahibi insanları bir araya getiriyor.

DÜNYANIN EN YARDIMCI ÜLKESİYİZ

Aslında ülkemizin insanlara yardım ettiği için ne kadar minnettar olduğunu tüm dünya biliyor. Rakamlar da bu gerçeği doğruluyor. Türkiye, GSMH’sına göre dünyada en fazla insani yardım sağlayan ülke konumunda. Bu bilginin sarsıntılarla ne ilgisi var diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak STK’ların her anlamda değerli bir kapasite gelişimi sergilediğini görmek için konuyu farklı boyutlarıyla ele almak gerektiğine inanıyorum. Bölgeye giden STK’lar Myanmar’daki insani krizi bir nebze olsun hafifletmeye çalıştı. Pakistan’da yaşanan sel felaketinin ardından bölgeye ilk ulaşan STK’larımız oldu. Afrika’da farklı bir STK tarafından açılan her su kuyusunda ulu bayrağımız yerini almıştı. Karşılık beklemeden yapıyor olsalar da elbette tüm bu işlerin çok boyutlu getirileri olacaktı.

6 Şubat 04:17

6 Şubat Pazartesi günü saat 04:17’de Kahramanmaraş’ta meydana gelen ilk deprem gerçeğini Türkiye olarak acı bir şekilde hatırladık. Deprem haberini alır almaz ilk harekete geçenler tabii ki arama kurtarma ekipleri oldu. İHH başta olmak üzere gerek yurt içinden gerekse yurt dışından bölgeye ilk ulaşan ekipler, AFAD ile birlikte arama kurtarma çalışmalarına başlarken, depremin olduğu bölgeden gelen haberler, bu depremin öncekilerden çok farklı olduğunu gösterdi. daha önce yaşandı. Deprem bu kez Türkiye’den Suriye’ye kadar çok geniş bir coğrafyayı etkiledi. Ardından gelen sarsıntılar ve çok sayıdaki artçı sarsıntılar maalesef bu etkiyi katlanarak artırdı.

Deprem bölgesinden gelen haberle STK’lar kriz masalarını kurarak çalışmalarına başladı. Bünyelerinde arama kurtarma çalışması yapan STK’lar, ekiplerini deprem bölgesine göndermişti. Kriz masasının yaptığı ilk işlerden biri teşkilatın bölgedeki çalışanlarına ulaşmak ve ailevi durumları hakkında bilgi almak oldu. Deprem bölgesine yakın illerle temaslar kurularak, bölgeye yakın kuruluşlardan hızla yardımlar gönderilmeye başlandı. STK’lar, yardım faaliyetlerindeki deneyimlerinin avantajıyla, deprem bölgeye geldiğinde yapılacak çalışmalara göre planlamalarını yapmışlar ve ihtiyaç duyulacak gruplar ve ekipman hakkında genel merkezlerine veya kriz masasına gerekli bilgileri vermişlerdir. .

Depremin ilk günü ile birlikte bölgede çok sayıda STK faaliyet göstermeye başlayarak arama kurtarma çalışmalarını güçlendirerek bu grupların ihtiyaç duyduğu lojistik katkıyı sağladı. İlk gün için en acil ihtiyaç tabi ki arama kurtarma çalışmalarıydı ama bölgedeki beslenme ihtiyacının karşılanması gerekiyordu ve bu anlamda STK’lar yine sahadaydı. İlk günden itibaren Kahramanmaraş’ta Ebrar Sitesi önünde sıcak yemek dağıtmaya başlayan Türkiye Diyanet Vakfı’nın görev yaptığı alan, daha sonra bölgeden çekilen uydu görüntüleri ile ‘diyenleri yalanlarcasına ortaya çıkacaktı. ilk gün kimse yoktu”. İlerleyen günlerde bölgede yüzlerce STK’nın faaliyet gösterdiğine hep birlikte şahit olduk, hüzünlü yüreklerimiz gururlandı. Ancak STK’lar ve çalışmaları muhalefet tarafından görmezden gelinmiş ve her zaman olduğu gibi farklı vesilelerle tartışılmak istenmiştir. STK’ların sıklıkla karşılaştığı bu durumun afet zamanlarında tekrarlanmasını nasıl açıklayabilirim bilmiyorum.

Biz Sivil Toplum Kuruluşu diyoruz ama bunun özü vakfın şuuruna dayanıyor. Deprem bölgesine yardım götüren kurumların birçoğunu hiç duymadınız veya bu süreçte ilk kez duydunuz. Vakıflarda motto işin kendisidir; ya terfiye gerek yok ya da en iyi ihtimalle terfi arka planda tutuluyor ama yapılan işe asla engel olmuyor. Bütün bu çabaların tek bir amacı vardır: “Allah’ın rızasını kazanmak”. Terfi ön planda tutulursa, niyetin Allah’ın rızasını kazanmaktan çıkacağına inanırız. Günümüz dünyasında anlaşılması kolay olmayan bu yüce davranış, aslında bu çalışmalara gönülden katkıda bulunan insanların sonsuz motivasyonunun ve gücünün kaynağıdır.

Sivil toplum faaliyetlerinde bulunanlar iyi bilir Sayın Devlet Bahçeli grup konuşmasında da belirttiği gibi “Enkazdan kurtarıldıktan 22 saat sonra kurtarılan ancak arama çalışmalarına katılmaktan çekinmeyen İnsan Vakfı Kahramanmaraş Yurt Müdürü ve iki çocuğu, iki erkek kardeşi, annesi ve yeğenlerini toprağa verdikten sonra kurtarma çalışmaları. Mustafa Özdemir gibi nice güzel insanlar bu güzide kurumlarda görev yapıyor. Bir başka güzel örnekte ise başka bir kahramanla karşılaşıyoruz: O bir depremzede ama herkesten çok yardım için koşturan ve kendi deyimiyle sürekli olarak kurtarmaya çalışan bu güzel insanın adı bizde var. “Ailemi güvenli bir yere götürdüm, şimdi hizmet zamanı”. Bir yanda enkaza bağladıkları balonların reklamını yapan sosyal medyanın sanal kahramanları, diğer yanda isimsiz gerçek kahramanlar… Sosyal medyada isimlerinin geçmemesi onların varlığını ortadan kaldırmaz. , aksine yaptıkları fedakarlığı daha da değerlendirir. Sonuç olarak tüm bu tartışmalara rağmen çalışmalarını sürdüren kurum ve gönüllüler büyük bir teşekkürü hak ediyor.

Depremin ilk anından itibaren bölgede faaliyet gösteren STK’lar, ihtiyaç duyulan her alanda sessizce büyük bir işbirliği örneğini ortaya koydu. Özellikle adaptasyonun zor olduğu ilk günlerde kısa sürede adapte olmaları, bölgeye yerleşmeleri ve birçok ihtiyaca kendi imkânlarıyla cevap vermeleri değerli bir başarı olarak kaydedilmelidir. STK gönüllülerinden oluşan ekiplerin kendi araçlarıyla deprem bölgesinde köy köy gezerek erzak dağıtması depremin ilk günleri için hayati önem taşıyan bir hizmetti. Bir yanda bölgede kurulan mutfaklar, STK lojistik merkezleri aracılığıyla dağıtılan yardımlar, diğer yanda çocuklara yönelik oyunlar ve kadınlara yönelik manevi güçlendirme faaliyetleri, her alanda faaliyet gösteren kurumların depreme umut aşılamak için ortaya koyduğu sayısız örneklerden bazıları. alan.

Murat Uzman İslami dernek ve STK’ları hedef aldı! Nerede bu sarıklılar…

STK’NIN AMAÇLARI NEDEN?

Depremzedelerin deprem bölgesinden tahliyesi, yemek servisi, yemek dağıtımı, bölgeye akaryakıt dağıtımı gibi çeşitli alanlarda gönüllü faaliyetlerle katkı sağlayan STK’ların onca çabaya rağmen neden hedef alındığını sormadan edemiyor insan. emek ve hizmet. Yukarıda belirtilen çalışmalara katkı sağlayan kurumlarımız dönemsel olarak iftiralara maruz kalmakta ve ne yazık ki kurumsal prestij amaçlı yapılan saldırılara maruz kalmaktadır. Bu kurumları amaç edinmek aslında bu kadim coğrafyada yapılan ve bu coğrafyadan dünyaya yayılan hayır hizmetlerini amaç edinmektir. Bir takım küçük siyasi hesaplar uğruna bu kurumları karalamaya çalışanlar, umarım ne kadar büyük bir kötülük yaptıklarını bir an önce anlarlar. Çünkü bu hesapları yapanlardan önce de STK’lar vardı, onlardan sonra da hizmet vermeye devam edecekler.

KAYNAK: KRİTER DERGİSİ- ABDULKADİR ÇAY

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort